"Dikkat Önemli"
'' O ğ u z 33 '' T i m i 90'lı Yıllarda Terörle Mücaadelenin İçerisinde Yer Almış, Dillere Destan '' O ğ u z 33 '' Timin Yaşadıklarını Anlatan Sitemize Hoş geldiniz, Sizleri Burada Tutabilmek İçin, Yapılması Gereken Her Şey Yapıldı, Umarım Kaldığınıza Değer...!!!>'' O ğ u z 33 '' T i m i
   
  ‘Oğuz33’ Timi
  GERİLLANIN YAŞADIKLARI
 

BERİVAN (Zelal Sidem)

Kod adı Berivan, 25 yaşında. Hakkari İli Şemdinli İlçesinin bir dağ köyüne yakın mağarada elinde el bombası ile intihar etmek üzere iken, köylülerin jandarmaya haber vermesi üzerine, bölgeye giden jandarma devriyesi ve Jandarma İstihbarat Timlerinin yaptığı ikna görüşmeleri sonunda intihardan vazgeçirilmişti.
Diyarbakırlı bir ailenin İzmir de doğma büyüme kızı. İlk ve ortaokuldan sonra İzmir Atatürk lisesini bitirmiş. Liseyi bitirene ve üniversiteye gidene kadar ne kökenini sorgulama ihtiyacı duymuş nede ırkını. Her İzmirli kız gibi onunda ideallere ve hayalleri var. En büyük hayali, Üniversiteye gidip öğretmen olmaktır. Hayallerini gerçekleştirmenin ilk ayağı olan üniversite sınavı kazanır. İstanbul Edebiyat Fakültesine kaydını yaptırır ve burada, aslında İzmirli olmadığını Diyarbakırlı olduğu bu nedenle de  ‘’ Ezilen Halklarının Özgürlük Mücadelesine’’ katılması gerektiği, üniversite içinde yapılacak faaliyetlere katılması örgüt elemanlarınca kendisine hatırlatılır.
İlk başlarda tarafsız kalmayı başarmışsa da, daha sonra baskılara dayamayarak bazı boykotlara ve protestolara katılmış, her eylemden sonra örgüt elemanları tarafından propaganda ve ajitasyona maruz kalmış, bu eylemlerden sonra sonu gelmeyen gözaltılar, sorgulamalar ve tutuklamalar başlamış. Her gözaltı ve sorgulamadan sonra örgüt elemanları kendisine ‘’İşte sen Kürt olduğun için gözaltına alındın. Şimdi Anladın mı? Mücadelemizi’’ diyerek örgüte katılma sürecini hazırlamışlar. Tüm kışkırtmaların sonunda kendisini üç ay sonra Önce İran Urumiye, oradan da K.Iraktaki Örgüt kampında bulmuş.
Örgüte katıldıktan sonra 5-6 yıl K.Irak, Hakkari, Şemdinli, Yüksekova, İkiyaka ve Dağlıca bölgelerinde silahlı örgütsel faaliyetlerde bulunmuş. Arazide, sarp dağlarda yaşamanın zorluğu ve vahşi doğa hayatına alışamaması nedeniyle ayağında bir sakatlanma meydana gelmiş. Örgüte bunu fırsat bilerek  dağlarda yürüyememesi ve gruba faydalı olamaması nedeniyle son görev olarak halkı için kendini feda etmesi örgüt tarafından kendisinden istenmiştir. İran’da canlı intihar bombacısı (Fedai) eğitimi alması için kendisi gibi sakat ve  yaşlı ıskartaya ayrılmış 5 örgüt elamanı ile birlikte İran’a gönderilmişler.
İran yolunda ayağındaki ağrıların artması ve yürüyememesi nedeniyle grubun hareketlerini kısıtlamış ve gruptan kopmuş, grup yakalanma korkusuyla eline bir el bombası tutuşturarak yakalanması durumunda bombanın pimini çekerek intihar etmesini isteyerek onu yolda ölüme terk etmiş. Şemdinli yakınlarında bir köyün yamacında bulunan mağarada köylüler tarafından fark edilince kimseyi yanına yaklaştırmamış yaklaşan olursa el bombasının pimine çekerek hem kendini hem de yaklaşanı öldüreceğini söylemiş.
Köylülerin Jandarmaya haber vermesi üzerine, bölgeye giden jandarma istihbarat timlerine teslim olmuş. 1999 yılının son baharında Yüksekova İkiyaka Dağlarında Yapılan A/T (Arama/Tarama) faaliyetinde teröristlerle Komandolar arasında sıcak temas sağlanmış ve teröristlerle komandolar arasında çatışmalar tüm hızıyla devam ediyordu. Taktik Komuta heyetince yapılan değerlendirmede, Berivan'ın bu bölgedeki grupları tanıyabileceği, varsa grupta bulunan arkadaşlarının da teslim olmasını sağlamak amacıyla operasyon bölgesine getirilmesine karar verilmişti. Şemdinli ilçe merkezinde sorgulanan Berivan bir helikopter faaliyetiyle operasyon bölgesine getirildi ve eğer kendisi İsterse teröristlerle telsizle irtibat kurmasının sağlanacağı ve konuşmasına izin verileceği söylendi. İlk başta kesinlikle arkadaşlarına karşı ihanet etmeyeceğini ve böyle bir isteği yerine getirmeyeceğini söyledi. Helikopterle temas noktasına en yakın taktik komuta yerine getirildiğinde ilk bakışta endişeli ve ürkek davranışlarla etrafa bakarak nereye geldiğini anlamaya çalışıyordu. Yüreğindeki kin gözlerine yansımış bizlere nefretle bakıyordu. Aksayan ayağıyla tepeye çıkmakta zorlanıyor ona yardım etmek için elimiz uzattığımızda yardım elimizi bile tutmuyordu. Bizimle konuşmuyor sadece kendisini mağarada ikna eden istihbarat görevlisiyle Kürtçe bir şeyler konuşuyordu. Yavaş yavaş tepeye çıktık ve hedefi gören bir noktada komuta heyetinin yanına getirdik. Komutanlar ‘’Gel kızım buraya, bak arkadaşların karşı tepedeler. Bu işin sonu yok. Bak sana bir şey yapmadık. Onlara söyle teslim olurlarsa onlara da bir şey yapmayacağız. Kardeşkanı dökmekten vazgeçsinler. Hadi onlara söyle’’ dediklerinde aynı kin ve nefretle onlara bakarak ‘’konuşmak istemiyorum’’ dedi ve başını öne eğdi. Konuşması için her ne kadar ısrar edilirse edilsin konuşmaya pek niyeti yoktu. Komutanlar ‘’sen konuşursan onlarında hayatını kurtarırsın hadi konuş al şu telsizi bizi dinlediklerini biliyoruz, onlarla irtibat kur, seni tanıyacaklardır ve senin sesini duyduklarında bize inanacaklardır.’’ dedikçe kesinlikle konuşmayacağını beyan etmişti. Hava sıcak, rakım yüksek rüzgar dudakları çatlatıyor. Zaman geçtikçe hem susuyor hem acıkıyorduk. Hedefe yaklaşan Komandolar zaman zaman sıcak temas sağlıyor ve çatışma çıkıyordu. Saatler geçtikçe terörist grubun bulundukları mevzilere topçu atışı yapılıyor, süper kobra helikopterleri ile bombardıman altına alınıyordu. Kobralar geldiğinde terörist atışlar kesiliyor ancak ikmal için üslerine döndüğünde tekrar atışa başlıyorlardı. Çatışmalar yer yer 2500-3000 metre yükseklikte ve sarp kayalıklar arasında devam ediyordu. İkiyaka dağlarının zirvesinde Sat göllerinin kenarında o müthiş coğrafyada ölüm kalım savaşı veriliyordu. Dağın Kuzey yamaçlarında Komandolar zirveye hamle yaptıkça, teröristler kaçmak için tertipleniyorlardı. İkiyaka dağlarının hemen güneyinde boşaltılmış İkiyaka köyü vardır. İkiyaka köyü Irak sınırına tam sıfır noktasındaydı. Batısında (Oramar) Dağlıca köyü ve Dağlıca Piyade taburu vardı. Türkiye’nin bu noktada son yerleşim yeriydi. Dağın doğusunda ise Şemdinli’ye bağlı Aktütün köyü ve Aktütün Jandarma Sınır Bölüğü vardı. İkiyaka dağları bu iki hatta 20-30 Km. uzanan rakımı 3000-3500 metre olan bölgeye hakim bir dağdı. Bu dağların örgüt için stratejik bir önemi vardı. K.Irak, İran ve Türkiye’de bulunan terörist guruplarla telsiz irtibatı buradan sağlanmakta ve röle görevi yapmaktaydı. Bu nedenle burası hiçbir zaman boş bırakılmaz her zaman terörist bulundurulurdu. 
Berivan’a ekmek veririz yemez, su veririz içmez. Kini bir türlü geçmez. Bu arada terörist grupla telsizden atışmalar devam ediyor teslim ol çağrılarına hep olumsuz yanıt alıyoruz. Bir ara grup sorumlusu olduğunu düşündüğümüz bir istasyona Berivan’la ilgili bazı bilgileri verdik. Bize teslim olduğunu örgütün iç yüzünü anlattığını, kendisine sıcak çorba ve yiyecek verildiğini eğer isterlerse kendilerine de verebileceğimizi söylüyoruz. Önce inanmıyor yalan söylediğimizi Berivan’ın asla teslim olmayacağını söylüyor. Daha sonra ikna olması için Berivan’dan aldığımız bazı bilgileri aktarıyoruz. Bu sefer küfür etmeye başlıyor. Huzursuz oluyor. Berivan hakkında çok kötü küfürler etmeye başlıyor. Onu ajanlıkla suçluyor. Berivan bu arada bize yine kinli kinli, bakar bıraksak hepimizi bir kaşık suda boğacak. Oysa biz ona acıyoruz. Hayatın baharında düştüğü dağlarda ne hale gelmiş. Sağlık kalmamış, ölüme koşar adım gidiyor, yarınları yok, kendisini feda etmek için can atıyor, ailesini özlemiş, en çokta kordon boyunda gezmeyi özlemiş. Ailesinden bahsedince mimikleri değişiyor. Kaç kardeş olduğunu soruyoruz. Hepsinin adını sayıyor. Annesi ile ne zaman görüştüğünü soruyoruz. Kinle bakan gözleri titriyor. Yüreğindeki pişmanlığı yüzüne vuruyor.
Telsizden kendisi hakkında küfürler savuran örgüt liderine kulak kabartıyor. Bir ara çehresi değişti. Kızgınlığının, kin nefretinin hedefi saptı. Kendi kendine konuşmaya ve ona cevap vermeye başladı.
Cevap vermek isterse konuşabileceğini söyledik. Önce kararsız kaldı konuşmak istemediğini söyledi. Ancak telsizden kendisine edilen küfürlere daha fazla dayanamadı. Bir hamleyle kendisine uzatılan telsiz mandalın bastı.
Heval Azad
Heval Azad
Azed Havel
Azad ben sizi satmadım. Ben ajan değilim.
neden bana küfür ediyorsun.
ajan değilsen neden oradasın düşmanların yanındasın.
beni adamların yarı yolda bıraktılar.
yürüyemedim beni terk ettiler.
yalancısın.
ajansın 
o……….. yerini bulmuşsun.
bundan sonra TC askerine O…….luk yaparsın.
hepiniz alçaksınız,
ben sizi satmadım siz beni terk ettiniz.
Telsiz konuşmasından sonra bir süre sessiz kaldı. Sonra bildiği her şeyi anlattı. Katıldığı eylemleri, örgütün iç yüzünü anlattı.
Operasyon bitiminde savcılığa teslim edildi. Pişmanlık yasasından faydalandı. Cezaevinde uzun kalmadı ve daha sonra ailesine kavuştu.

 

 
Berivan (Zelal Sidem)


 
 
 
 
M U S T A F A B İ L G İ N
Ohal Bölgesinden Kareler
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol