"Dikkat Önemli"
'' O ğ u z 33 '' T i m i 90'lı Yıllarda Terörle Mücaadelenin İçerisinde Yer Almış, Dillere Destan '' O ğ u z 33 '' Timin Yaşadıklarını Anlatan Sitemize Hoş geldiniz, Sizleri Burada Tutabilmek İçin, Yapılması Gereken Her Şey Yapıldı, Umarım Kaldığınıza Değer...!!!>'' O ğ u z 33 '' T i m i
   
  ‘Oğuz33’ Timi
  KAÇIRILAN NURETTİN
 
"batsın dağları,
 başka kuzuları yemesin, o şırnak dağları"
bir uzman çavuşun anıları

Teröristlerce zap vadisinde kaçırılan Nurettin arkadaşımın,
kamplardaki ve taburdaki günleri:

            92 yılında, çelik harekâtı adı altında düzenlemiş olduğumuz, sınır ötesi askeri operasyonumuzun, ilerleyen safhalarında, zap bölgesindeki teröristlerin, sabaha karşı üst bölgemize, saldırı düzenlemesi sonucu, yaşanan yoğun silahlı çatışmada ölmemek için, bir şekilde düşmandan, tabana kuvvet kaçarcasına, Nurettin’i; çatışmanın orta yerinde bırakarak, arkamıza dahi bakmayarak, bir yerde çekeceği acılarıyla birlikte kaderine terk edercesine, Nurettin’siz Midyat’taki, birliğimize dönmüştük.
Çelik harekâtının üzerinden, yaklaşık olarak, 3-4 ay geçmişti, günün birinde Nurettin’i peşmerge kıyafetleri içerisinde, tabur koridorlarında dolaşırken gördük, kimsenin beklenmediği, bu olağanüstü durum karşısında, önce şaşırıyor, sonra çok seviniyoruz ve birbirimize sarılıyoruz;
seni oralarda bıraktıktan sonra, kamptaki günlerin nasıl geçti?
gibisinden, kendisine dünya kadar sorular sormaya başladık, oda bize sohbet havası içerisinde geçen acı dolu kamp günlerini şöyle anlatmıştı;
o gün hayatımın en kritik dakikalarını, büyük bir acı içerisinde, iliklerime kadar yaşamıştım, sağdan ve soldan etrafımı onlarca terörist sararak kuşatmışlardı, karşılık verecek pozisyonda değildim, vermedim de, yerimde kim olsaydı aynı şeyler yapardı, çünkü bir anda tüm namlular üzerime doğrulduğundan, öldürüleceğimi dahi düşünmüştüm.
—beni günlerce, zap vadideki o kamptan bu kampa, beraberlerinde dolaştırıp durdular, 
           —öyle yerlerden ve öyle patikalardan geçiyordu ki,
           —arkama dönüp baktığımda, hayretler içerisinde kalıyordum,
           —buraları nasıl geçtim? diye,
           —o derece güç yerlerdi,
 
                                      
Kamp bölgelerinden kareler
"bu ülkeyi emlakçıdan almadık,
 gerekirse gene kanlarımızla sularız"
 
{1}
 
"annelerimiz hiç ağlamasın, hiç üzülmesin,
 kimse genç ölmesin, bu dağ başlarında"
gittiğimiz yerde gruplarla karşılaşır, buradaki teröristlerle askerin operasyonları hakkında, pratikler yapılırdı, yemekler yenir, çaylar içilirdi,
—kendi içlerinde istemediğin kadar, dayak ve hakaret olmasına rağmen, bana çok iyi davrandılar, birlikte iskambil gibi oyunlar dahi oyardık,
—sadece ilk zamanlarda, tıpkı bir mahkemede sorgulanır gibi, durmadan bana sorular soruyorlardı;
           —uzman olmadan önce, sivil hayatında, pekeke hakkındaki düşünce ve tutumların nelerdi?
           —kürt hareketi ve kürt devrimi diye, bir şey yaşadığın çevrende gördün mü?
           —sivilde ne iş yapıyordun? 
           —bölgende birliğin operasyonlara çok çıkarımıydı?
           —komutanların operasyonlarda sana nasıl davranıyorlardı?
diye, peşi sıra sorular.
—içerisinde bulunduğum kalabalık grubun komutanı tarafından, esir alındığım ilk günlerimden itibaren, serbest bırakacaktım, fakat kar yağdığından, arazide iz sorunu nedeniyle bu salıverme işinden vazgeçildi.
Kamplardaki ilerleyen safhalarda, bulunduğumuz büyükçe bir sığınak içerisine, özel bir kurye vasıtasıyla, merkezden gelen emirle;
esir asker serbest bırakılacak denildiğinde, 
           —artık benim serbest bırakılmam kesinleşmişti.
dağlarda verilen bu mücadelenin, bir kürt direnme ve bir kürt bağımsızlık hareketi olduğu yönünde, çevremdeki insanları bilgilendirmem için, beni sıkı sıkı tembihlediler.
—adını bir türlü ezberleyemediğim, elindeki telsizin frank ansını sürekli karıştıran, yanı başında amerikan yapımı, M-16 piyade tüfeği olan ve düzgün bir türkçe ile konuşarak, etrafına durmadan emirler yağdıran, kampın sorumlu konumundaki kişi, beni yanına çağırarak;
seni artık serbest bırakıyorum,
           —bizden veya özel ola­rak şahsımdan, istediğin her hangi bir şey var mı?
 
                           
Peşmerge askerlerinden kareler
"budumanlı dağlarda, yaşam öylesine biçimsizki,
tekmutlu anımız olmuyor"
 
{2}

"evet, herkesin barış istemesi barışın sağlanması için yetmiyor,
 dost gözler doymaz barış olmaz uzak kalınırsa"
hayır teşekkür ederim dedikten sonra,
tokalaşıp çoban kılıklı bir kişi nezaretinde, dağ köylerinde yaşayan, bir peşmerge köyündeki, karakola teslim edilmem için, gecenin bir karanlığında yola koyulduk.
—neticede; çemco vadisinde bulunan, Mesud BARZANİ’ye bağlı, bir dağ köyündeki, 3-5 peşmerge askerinin konuşlandırıldığı, baraka şeklindeki bir karakola teslim edildikten sonra, bu köye gelen, genç bir peşmerge komutanı ile birlikte, kürtlerin kalesi durumundaki Erbil şehrine gittik, buradan da bir ciple, silahlı ve sivil giyimli birkaç kişinin nezaretinde, 3-5 saatlik bir seyahat ile, Silopi’deki Habur sınır kapısına bulunan, Türk güvenlik kuvvetlerine teslim edildim.
—peki, mevziideki, hücum yeleğini ve içerisindeki, paracıklarını alabildin mi?
diye, kendisine sorduğumuzda ise;
evet, aldım ama sonradan bunun için, çok pişman oldum,
(ayrıca, bir davranışımdan dolayı Nurettin beni tebrik etmişti, alacağı 100 alman markını, ailesine posta vasıtasıyla yolladığım için, çünkü devresi olan, başka bir arkadaşından, alacağı 500 markı, ne olsa artık dönmez, şehit olmuştur, düşünce ve hesabıyla, bu borç ödenmemişti.)
Daha sonraki günlerde, Nurettin arkadaşımız, Diyarbakır’da ve Mardin’de terörle mücadele eden, ilgili birimlerce çok sorgulandı.
Sağ olarak geldiği için, hiçbir komutanımız, kendisine güvenmediği gibi, adama sanki ajanlık ve casusluk muamelesi yapılıyordu.
Sonradan öğrendim ki, Nurettin’in tayini, Gökçeada’ daki, 5. Komando alayına yapılmış, her ne kadar güvenlik açısından, bu tayin yapıldı denildiyse de, ilk akla gelen; güvensizlikten dolayı bu adaya arkadaşımız mahkûm edilmişti, zira çok sürmeden, Nurettin’in sözleşmesi uzatılmayarak, meslekten ihraç edilerek atılmıştı.
"unutmadık, unutmayacağız ve
 unutturmayacağız"
 
{3}

Sıradaki Konu Başlığını Okumak için

Ya da anasayfaya Dönmek için lütfen tıklayınız...

 
 
 
 
M U S T A F A B İ L G İ N
Ohal Bölgesinden Kareler
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol