"Dikkat Önemli"
'' O ğ u z 33 '' T i m i 90'lı Yıllarda Terörle Mücaadelenin İçerisinde Yer Almış, Dillere Destan '' O ğ u z 33 '' Timin Yaşadıklarını Anlatan Sitemize Hoş geldiniz, Sizleri Burada Tutabilmek İçin, Yapılması Gereken Her Şey Yapıldı, Umarım Kaldığınıza Değer...!!!>'' O ğ u z 33 '' T i m i
   
  ‘Oğuz33’ Timi
  MACERACI DEVREM ALİ
 
"dağlardaki hayat;
 ölüm ile yaşam arasındaki ince bir çizgidir"
bir uzman çavuşun anıları

Kumarbaz ve maceracı devrem Ali ile ilgili,
yaşadığım çok ilginç anılarım:
 
Zap bölgesine düzenlemiş olduğumuz, sınır ötesi askeri operasyonunda, adeta kelle koltukta dolaşırcasına, yüreğini ortaya koyarak, savaşan ve ölümü pahasına, yaşanan silahlı çatışmalarda, düşmanın her hatasını, en ağır bir şekilde, cezalandıran ve süper bir performansla, harika işler çıkaran, bu kumarbaz, serseri ve maceracı devremin, ohal bölgesindeki mücadelesinde de, tartışmasız en iyilerimizden biri olarak, kendini tüm alaya ispatlamış, bir arkadaşımızdı.
Her ne kadar, zorlu dağların yaman ve sabırlı savaşçısı olsa da, her ne kadar çıktığımız operasyonlarda, söz dinlemeyerek başına buyruk hareket ederek, tim komutanların yüreğini şişirip, çileden çıkarıp deli edip dursa da ve her ne kadar, tüm tehlikeleri göze alarak, girdiği yolda bir şekilde işini yaparak, çıkmasını bilen bir devremiz olsa da, bana göre, kendisi çok katı yürekliydi, yakar, yıkar, öldürür ve yok ederdi.
Toplumun onaylamadığı tasvip etmediği, türlü türlü olaylara karışan bu arkadaşım, duygusuz, ruhsuz, çok acımasız ve bir o kadar da, cani ve gaddardı, operasyonlarda hayvanları patlattığından, onlara zulüm ettiğinden, bana göre, tam bir hayvan katiliydi.
Lakin araziye ve operasyonlara çıktımı, gözü karaydı, cesurca hareket ederdi, adeta yüreğini ortaya koyarak savaşırdı, başarısızlığı ve hata yapmayı, kendine yakıştıramadığı için, acımasız ve hırçın dağ başlarında, yiğitçe ve cesurca hareket ederdi, gözünü budaktan esirgemezdi, adeta canından vazgeçercesine, yüreğini ortaya koyarak, düşmanla savaşırdı.
 
                                  
Devrem ve bir karavana yemeği
"insan gücünü bileğinden değil,
 
yüreğinden alır" 
 
{1}

"bir çıkar için değil,
 yiğitlik kahramanlık şanı için, bu dağlardayız"
Bizlere hep kendisi, şöyle derdi;
—yüzmeyi derede öğrenmeyeceksin, okyanusa atlayacaksın, 
            —boğulacaksan da, orda boğul ki, namın ve şanın yürüsün,
—aha şuraya yazıyorum; 
           —bana bu dağlarda ölüm yok, 
           —özellikle h
erkes bilsin ki, ölümüm katiyen bu cibilliyetsizlerin elinde olmayacak, 
          —olsa olsa trafik kazasıyla, bu ölümüm olacak.
Kendine lüzumsuz ve aşırı güvenen bu arkadaşım, beraberinde tek kumanya olmadan, her türlü arazi şartlarından faydalanarak, yaşamsal manada idamesini yapıp, günlerce ayakta durmasını bilen biriydi, bazı operasyonlarımızda, bu kural tanımaz devrem sayesinde, karnımız doyurmuş ve susuzluğumuzu gidere bilmişikdir.
Hatta bu soğukkanlı devremin, bir operasyon sırasında, yılan yediğine de, arazide bizzat şahit olmuştum, kıstırdığı zavallı yılanı yakalar, derisini yüzer, sonrada fal çata ile keserek temizlerdi, akabinde de, çekmastre bıçağına saplayıp, köz olmuş ateşte pişirir, bir güzel ekmek arasına koyar, tıpkı sucuk ekmek gibi tiksinmeden, büyük bir iştahla ve büyük bir zevkle, şapır şupur yiyerek, karnını tıka basa doyururdu.
            Orduya katılmadan önce, kendisi İngiliz halk hikayesindeki, haydut olan robin hood gibi, ormana yerleşmiş, bir başına dağlarda ve mağaralarda yıllarca yaşamış, insanlardan kaçmak için ve insanlarla konuşmamak için.
Ayrıca; operasyonlarda yanında hiç ayırmadığı, tam kafasına göre ve ayarında hareket eden, haberci olarak görevlendirdiği askerde, arızalı hiçbir şeye müsait olmayan, gereksiz tam bir süzme psikopatın biriydi.
            Bu erimizin isimi Erdinç’ti, çoğu kişi kendisinden çekinirdi, tabii saygısından değil, belasından korktukları için. Erdinç kuvvetli, cüsseli ve iri vücutlu biri olduğundan, önceleri operasyonlara MG-3 yardımcısı olarak çıkardı.
 
                                         
En kral devrelerim
"göz rengi farklıda olsa ana anadır,
gözyaşları hep aynıdır" 
 
{2}

"korkularından korkmaktan vaz geçtiğin an,
 korkulardan arınırsın"
Operasyon öncesi, cephane sandığındaki mühimmatı, gizliden koğuştaki yatağına saklar, boş olan cephane sandığına ise; domates, salatalık ve biber gibi, nevaleyi koyarak operasyona çıkardı, o derece süzgeçten geçmiş çatlağın ve geri zekâlının belki de, en önde gideniydi.
Bir yerde bu mühimmat sandığını, sanki saklama kabı olarak kullanıyordu, bizlerde intikal sırasında, verilen yemek molalarında, tüm bu erzakı, sırt çantasında taşıdığını, sanıyor ve öyle biliyorduk.
Hiçbir duygu ölçüsü olmayan, psikolojik ve ahlaki olarak da, hiç bir değer taşımayan bu erimiz, kafası bozulduğunda, ya da ayarı kaçtığında, kimseyi takmaz, ana avrat herkese düz giderdi, ne kadar bildiği küfür var ise, avazı çıktığı kadar, verip veriştirerek, ortalığı birbirine katardı,
o derece anasının sütüne işemiş, sütü bozuk hayırsız bir evlattı,
Kimi zaman vücuduna patlayıcı özelliği olan, karpit sürerek kendisine zarar verirdi, kimi zamanda, kollarına ve göğsüne jilet atarak, kendisini doğrarcasına parçalardı, bir defasında tabur koridorlarında, cama uçarcasına kafa attığını ve kanlar içerisinde, yere yığıldığına şahit olmuştum.
Sivilde de böylesine psikopatmış ama daha çokta, acemi birliğinde yediği dayaklardan dolayı, bu derece azmış ve manyaklaşmış.
Erdinç bazı kritik operasyonlarda, dalgacı ve laka yit davranışlarından ötürü, arkadaşlarına arazide ayak uyduramadığından, mevziilerde yapılması gereken, sessizliğe ve gizliliğe riayet etmediğinden, özelliklede intikal sırasında, timi tehlikeye attığından, karargâh bölüğünde, vidanjör şoförlüğü görevini yapması için, timdeki görevinden alınarak, başka bir ifadeyle, bölük komutanımız tarafından, küfürler eşliğinde, sille tokat timden kovularak, bu gereksiz asker operasyonlardan men edilmişti.
Vidanjör: fosseptik kuyularındaki pis suları çekmeye yarayan araç.
"bu dağlarda, dalından düşen bir palamutta, dahi ateş edeceksin,
hayatta kalmak ve ölmemek için" 
 
{3}

"simbêl bi pisîka jî heye. –
 bıyık kedide de vardır"
Operasyonda olduğumuz bir dönemde, bu azılı ve kural tanımaz askerimiz, kullandığı vidanjörle Diyarbakır’da umumhaneye giderek firar etmişti, yoldan askeri vasıta ile geçen bir subayın, park halindeki vidanjörü, umumhanenin önünde fark etmesiyle, bu olay ortaya çıkmıştı.
Devrem Ali 90’lı yıllardan itibaren, orduya katılan ilk uzman çavuşların, özlük hakları iyileştirilsin diye, bazı uzman çavuşlara öncülük yaparak, saatlerce süren silahlı isyana dahi, ön ayak olmuştu, aslında bu eylemin büyük bir cezasının, bilinmesine ve yasalarda böylesi bir suçun sabit olmasına rağmen, alay komutanımız, olayı görmezden gelerek, yaşananların üzerini örtbas edip, sümen altı yaparak, hepsini affetmişti.
—keşke komutanımız böyle bir hatayı yaparak, onları af etmemiş olsaydı,
           —keşke onları bu suçlarından dolayı, ordudan atmış olsaydı.
Kim bilir belki de;
           —çoğu benim gibi yara bere alarak, hayatları genç yaşlarda ve delikanlı çağlarında, bir kabusa dönmezdi.
Kim bilir belki de,
           —çoğu sonraki operasyonlarda, şehit düşmezdi.
Bu arada tabur komutanım hakkında da, bu çalışma vasıtasıyla, birkaç cümle kullanmak istiyorum. Gazi olduktan sonra, uzun yıllar hastanede tedavim sürdüğünden, bu süre zarfınca herhangi bir hak kaybına yapmış olduğu, babalık sayesinde kesinlikle uğramadım.
Kendisi beni severdi, kürtçe bildiğimden, köy aramalarında tercümanlık görevi için, beni yanında tutardı, böylesi bir operasyon sırasında;
—bu meslek parayla pulla yapılacak bir iş değil,
           —memlekette yapacak, başka işiniz yok muydu, bu dağ başlarına geldiniz,
demesi, beni çok etkilemişti.
            Gerçekten de öyleydi; 
            —zalim dağ başlarında, çekilen zorlukların, yaşanan sıkıntıların ve ölümü ölmekten beter eden, korku dolu endişelerin, parayla pulla, ölçülür hiçbir yanı yoktu.
"vatan için kan lazımsa,
şah damarını kesmeye hazırım" 
 
{4}

Sıradaki Konu Başlığını Okumak için

Ya da anasayfaya Dönmek için lütfen tıklayınız...

 
 
 
 
M U S T A F A B İ L G İ N
Ohal Bölgesinden Kareler
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol